Senelerdir insanın önce bedeninin sonra da ruhsal alanlarının gizlerini anlamaya çalışırken her an ama her an, bu mucizevi yapının karşısında yerlere kadar eğilip saygı duruşunda duruyorum. Öyle muhteşem bir yapı ki katman katman, her dehlizinde binbir farklı gizem ve daha keşfedilememiş milyonlarca alan..
Sen de benim gibi  insan olmanın mucizelerinin farkına varıyor musun, çok merak ediyorum.  Öyle güçlü, her şeyi öylesine değiştirebilecek bir varoluş iken bu potansiyellerimizi kendi hayatlarımızı berbat etmek, bedenimizi sağlıksızlaştırmak için ustalıkla kullanıyoruz. Sana aktaracağım hikaye beni çok etkiledi, eminim sende de bende uyandırdığı etkiyi uyandıracaktır.
“İleri seviyede lenf kanseri tanısı konmuş bir hastanın ilginç hikayesi bu. Adamcağızın boynunda, kasıklarında ve koltuk altlarında devasa boyutlarda yumrular varmış ve geleneksel tedavi yöntemlerine cevap vermiyormuş. Çaresizce son dönemde ölümü beklerken mucizevi tedavi olarak lanse edilen deneysel bir ilaçtan haberi olmuş. Doktorlarına ısrar ederek bu ilacın kullanılmasını isteyince doktoru son çare olarak uygulamaya karar vermiş. Cuma günü ilaç uygulandıktan 3 gün sonra hastanın şikayetleri gerilemiş ve 10 gün sonra da tüm kitleler kaybolmuş ve hasta iyileşmiş. Olan mucizeye kimse inanamıyormuş.
2 ay sonra gazetelerde ilk haberlerin aksine bu ilacın tamamen bir kandırmaca olduğu ve etkisiz olduğunu okuyan hasta kısa sürede tekrar aynı şekilde kötü bir halde hastaneye yatırılmış. Doktoru hastanın üzerindeki inanç etkisinin farkına varıp hastayı ikna etmek adına gazetelerde çıkan haberlerin ilacın bozuk üretilmiş bir versiyonu için yazıldığını, ilacın gerçekten etkin olduğunu söylemiş. Hasta ikna olunca da içinde ilaç bile olmayan boş bir serum uygulamış. Hiç bir ilaç almamasına rağmen hastadaki belirtiler tekrar gerilemiş ve tümörleri 2-3 ayda tamamen kaybolmuş.
Olay bu kadarla bitmiyor, hasta eve çıktıktan 3 ay sonra gazetelerde Amerikan Tıp Birliği’nin bu deneysel ilacın tamamen bir kandırmaca olduğunu ve ilaç şirketini mahkemeye verildiğini içeren açıklamasını okuyan hastada kısa sürede tüm belirtiler dönmüş ve hastaneye yattıktan 2 gün sonra vefat etmiş.”
İnanılası gelmiyor değil mi?
İşte insan bu kadar güçlü, bu kadar gerçekliğini değiştirecek kapasiteye sahip.
O zaman haydi değişim, dönüşüm zamanı.
Mucizelere inanmıyor musun?
Mucize görmek istiyorsanız sadece aynaya bakman yeterli... Çünkü mucize sensin..
Oturup bize hizmet etmeyen düşünce kalıpları içinde debelenip her şeyi berbat edeceğimize, kendimizi çalışıp içimizdeki gücün farkına varalım, kendimize ait şüpheleri ortadan kaldırıp istediğimiz hayatı ve bedeni yeniden inşa edelim.
Her şeyin kendini sevmekle başladığını da unutmadan.