Yükleniyor...

Yazılarım

PİŞMANIM ALINYAZIM…
“Hayatta kullanmayı sevmediğin söz nedir?” diye sorsanız bunların en başında “Keşke” gelir. Keşke aslında hepsi beş harften oluşsa da bu buzdağının sadece tepesidir. Altında yatan derin sorgulamaları deşmeye kalkarsanız, koskoca kitaplara sığmayacak derinlikler içerir.

Keşke, yapılmamışların, yapılamamışların işaretidir.

Keşke, binmeniz gerektiği halde binmediğiniz tren geçtikten sonra son vagona bakmanızdır. Bir daha trenin perona girmeyeceğini bilmenin acısıyla, içiniz acıyarak…



Keşke, çoğu zaman korkularımız ve yersiz endişelerimizin güzelliklere açılan kapılardan geçmemizi engellemesinin pişmanlığıdır.



Keşke, o sımsıkı sarıldığımız, içinde olduğumuzu bile bilmeden üstüste kilitlerini eklediğimiz güven alanlarımızın içinden, dışarıyı özlemenin haykırışıdır.



Hayatınızı bir sorgulayın bakalım.

Bu üstünde çoğu zaman tek yönde geçişe izin veren yolda ne kadar çok U dönüş aradığınızı, ne kadar çok pişmanlık duyduğunuzu, yapabilecekken yapmayıp ardından ne kadar çok ağladıklarınızı barındırdığını bir farkedin.

Kaçırdığınız sevgileri, yitirdiğiniz zamanları, en sevdiklerinizle paylaşacakken bir hiç uğruna harcayıp bitirdiğiniz yılları.



“İnsanoğlu bazı şeylerin değerini kaybedince anlarmış, bazılarını da bitirince.”

Bu eski düşünce kalıplarına ihtiyacımız yok. Bir şeylerin değerini anlamak için kaybetmeye veya bitirmeye gerek yok. İçindeyken, sahipken, olurken olana şükredelim.

Dünyasal zaman bir daha dönmemek üzere an üstüne an geçerken HAYATIM deyip yücelttiğimiz bu sürecin bu anlara sıkıştırdığınız şeyler olduğunu anlayalım artık. Bir daha 2017 yılının Ocak ayı gelmeyecek, bir daha şimdiki yaşınızda olmayacaksınız ve bir daha bu anı yaşamayacaksınız.

Birşeyleri öteleyerek, bir şeyleri kolayca harcayarak, yapabilecekken yapmayarak, istediğiniz olabilecekken başkalarının olmanızı istediği kişi olarak pişmanlık dağları oluşturmayın önünüzde.



Hayatı, bir anafora kapılmış dibe çekiliyor hissiyle değil, her an kontrolün kendinizde olduğunu hissederek yaşamanın ne demek olduğunu biliyor musunuz?

Ve ardınızda keşkeler bırakmadan, pişmanlık yükleri taşımadan yürümenin ne büyük bir konfor olduğunu?



Aslında hiçbir şey için geç değil. Bu günü yeni yaşamınızın doğum günü olarak ilan edip önünüze bakabilirsiniz.

Geçmiş, adı üstünde, geçmişte kaldı ve bu gün yeni bir gün.

Yaşamınızı sırtınıza yük yükleyerek değil, safraları atarak yürümenin zamanıdır.

Ve bu yeni günde her tarafa kendi imzanızı atarak…