Bugün her sene yaptığım bir şeyi gerçekleştirmeye karar verdim. Öyle çok garip bir şey değil, hani klasik bir gelenek vardır ya, geçmiş senenin muhasebesi, gelecek yılın kararları.Ben her sene yılbaşı haftası oturup yeni yılda neleri hayatıma sokmaya, neleri çıkarmaya, nereye gitmeye, nereden dönmeye dair uzun listeler yaparım.

Elime geçen sene yaptığım listeyi aldım ve kendime aferin dedim. Aşağı yukarı hesap tutmuş, defterde açık vermemişim. Ama unutmadan not edeyim, hala daha iyi olmayı planladığım şeyler var. Bunları yeni sene planlarına eklemeliyim diye düşünüyorum. Bakalım 2018 öncesi bu planlarımın ne kadarı gerçekleşmiş olacak?

Bütün bunları düşünürken benim defterimde planlar tutsa da, yurdumda ve dünyada hiç de öyle olmadığını görüyorum. O kadar çok şey bir seneye sığmış, liste o kadar kalabalık ve karmaşık ki sayfa sayfa yazsan bir kitap olacak kadar uzun.

Ölümler, savaşlar, değişimler, dönüşümler, krizler, bombalar, patlamalar, kavgalar…. Yahu hiç mi güzel bir şey olmadı, olmayacak; her gün değişen gündemler, her biri uzun süre düşünülüp anlamaya çalışarak üstünden geçilebilecek, atlatılabilecek ultra önemli şeyler bile bir günden diğer güne unutulmak zorunda kalıyor. Çünkü bir yenisi daha hayatımızın tam ortasına “GÜM” diye düşüyor. Bir nefeslik zaman istiyor insan bu hengamenin arasında.

İyi ki anda kalmayı hayatımın merkezine yerleştirebilmişim, anın içindeki güzelliklere odaklanmayı seçebiliyorum, yoksa halim nice olurdu diye düşünüyorum.

Ama benim çok sevdiğim ve kullandığım bir söz var

“Her gece öl, sabah yeniden doğ, her gün yeni olasılıklarıyla pırıl pırıl duruyor”

Bunu yeni yıl için şöyle değiştirdim.

“Olan her şeyi olduğu yerde bırak ve eskiyi yeniye taşıma, her sene yeni potansiyelleriyle ve güzellikleriye seni bekliyor”

Haydi hepimiz yeni sene için dileklerimizi tutalım.

Ben dileklerimi sıralıyorum.



*Ben, Sen, O’nun BİZ’e dönüştüğü bir gerçeklik.

*Bolluk, bereket, sağlık, huzur.

*Çocukların güldüğü bir dünya.

*Savaşların, kavgaların kaybolduğu, tek geçerli ideolojinin “İnsan sevgisi ve Birlik Bilinci” olduğu toplumlar.

*Göz yaşlarının silindiği ve kahkahaların yükseldiği kalabalıklar.

*Umut, güzellikler ve illa ki sevgi.



Yazarken bile içim açıldı. Haydi siz de yazsanıza, çok iyi geliyor.

Geçmiş geçmişte kaldı, önümüzde istersek tüm bunları yazabileceğimiz bomboş bir sayfa olarak 2017 pırıl pırıl bizi bekliyor.



Olanlara rağmen, insanlığın üstünde oynanan bütün kirli oyunlara rağmen bu güzellikleri ellerimizle oluşturabileceğimizi biliyorum.

Haydi üşenmeyin ve dileklerinizi yazın.

Ümitsizliğe gerek yok, kendimize ve gücümüze inandığımız müddetçe her şey değişebilir.

Hepinize mutlu ve güzelliklerle dolu bir yıl diliyorum.